fall for

  1. (a) aldanmak, yutmak, aldatılmak, tongaya/faka basmak.
    Don't fall for his trick: Onun hilelerine
    aldanma. (b) âşık olmak, abayı yakmak, (sevdaya) tutulmak, vurulmak, bayılmak, bitmek, meftun/hayran olmak.
    She fell for him.
zokayı yutmak Verb
birine âşık olmak Verb
aldanmak Verb
spekülasyon amacıyla fiyatların düşmesini beklemek Verb
fiyat düşüklüğünden yararlanan borsa tüccarı
hisselerin fiyatları düştüğünde satın alıp yükselmesini bekleme spekülasyonu
bir şeyi tevarüs etmek Verb
yeni bir kitabı kapışmak Verb
hisse senetleri fiyatları düşünce satın almak Verb
belasını aramak.
(a) dikkatsizce binmek, (b) körü körüne felakete sürüklenmek.
fiyatları düşükken hisse senetleri satın almak Verb
hisse senedi fiyatlarının düşmesi beklentisine dayanan spekülasyon